Çağımızda, teknolojik gelişmelerin yarattığı dijital dünya düzeni ve bu düzenin bir sonucu olan globalleşmenin etkisiyle birlikte uluslararası ticaretin sınırları neredeyse tamamen ortadan kalkmış durumdadır. Bu gelişmeler sonucunda, günümüzde aralarında binlerce kilometre bulunan ihracatçı ve ithalatçılar fiziken bir temas kurmaksızın satış işlemlerini gerçekleştirerek ticari faaliyetlerini sürdürebilmektedirler. Ancak, dijital dünyanın sağlamakta olduğu teknolojik imkanlar her ne kadar hız ve kolaylık sağlıyor olsa da birtakım hukuki sorunları da beraberinde getirmektedir.
Dijital ortamda gerçekleştirilen ticari ilişkilerde taraflar elektronik posta gibi iletişim kanalları üzerinden satış işlemine konu olacak malın niteliği, birim fiyatı, teslimat tarihi gibi belirli unsurları kararlaştırmaktadır. Bu unsurlarda mutabakat sağlandıktan sonra ihracatçı tarafından ithalatçıya proforma fatura yine dijital ortamda gönderilmekte, proforma faturanın kabul edilmesiyle satış işlemi tamamlanmaktadır. Bu doğrultuda taraflar fiziksel olarak bir sözleşme imzalamamakta, dolayısıyla geleneksel olmayan bir hukuki ilişki çerçevesinde oluşabilecek risklere karşı kendilerini koruma altına almamaktadırlar. Bu yazıda da, proforma faturanın kullanılması ile bir sözleşme koruması sağlanması yöntemi üzerinde durulacaktır.
Öncelikle proforma faturanın ticari niteliğinden kısaca bahsetmekte fayda vardır. Belirtilmelidir ki, proforma fatura Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu anlamında bir fatura niteliğinde değildir. Her ne kadar isminde “Fatura” ibaresi geçse de, bu belge bir faturadan ziyade bir teklif metnidir. Proforma faturanın herhangi bir belirli şekli olmayıp her firma bunu kendi ihtiyaçları doğrultusunda istediği şekilde düzenleyebilecektir. Proforma faturanın herhangi bir şekle tabi olmaması ve ticari uygulamada sıklıkla kullanılması tarafların fiziken bir araya gelerek sözleşme imzalamasının mümkün olmadığı hallerde, sözleşme yerine geçebilecek şekilde kullanılabilmesi için önem arz etmektedir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken birkaç husus bulunmaktadır. Bu hususlar aşağıda detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Türk Borçlar Kanunu uyarınca sözleşme tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile kurulmaktadır. Bu cümle doğrultusunda bir sözleşmenin kurulması için karşılıklı ve birbirine uygun gelmesi gerekli irade beyanları ihracatçı açısından “icap” ve ithalatçı açısından “kabul” beyanlarıdır. Proforma fatura hukuki açıdan ele alındığında ise, nitelik olarak “icap” veya “icaba davet” olarak değerlendirilebileceği ileri sürülebilecektir. Bu noktada “icap” öyle bir irade beyanıdır ki, bu irade beyanını alan tarafın “kabul” beyanı ile sözleşme kurulacaktır. Diğer bir ifadeyle “icap” sözleşmenin esaslı unsurlarını içeren bir irade beyanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir sözleşmenin esaslı unsurları ise, o sözleşmenin var olabilmesi için mutlaka bulunması gereken unsurlar şeklinde ifade edilebilecektir. Ne var ki, “icaba davet” bu nitelikleri bulundurmamakla birlikte daha çok karşı tarafı sözleşme şartlarının müzakere edilmesine davet eden bir irade beyanı olarak ele alınabilecektir. Bu doğrultuda, proforma faturanın muhatabı tarafından kabul edilmesiyle sözleşme oluşabilmesi için proforma faturanın sözleşmenin tüm esaslı unsurlarını içermesi gerekmektedir. Ancak bir sözleşme koruması oluşturulabilmesi için yalnızca esaslı unsurların bulunması yeterli olmayıp tamamlayıcı hususlara da proforma faturada yer verilmesi yararlı olacaktır.
Bu kapsamda bir proforma faturanın tam anlamıyla bir “icap” olarak kabul edilerek karşı tarafın “kabul” beyanı ile sözleşmeye dönüşmesi ve bu şekilde proforma fatura ile sözleşme korumasının sağlanması için asgari olarak şu hususların proforma faturada bulunması önem arz etmektedir:
- Tarafların İsim/Ünvan ve Adresleri
- Satış İşleminin Konusu
- Malın GTİP’i
- Malın Cinsi, Nev’i, Kalitesi ve Miktarı
- Malın Satış Bedeli
- Ödeme Şekli
- Teslim Şekli
- Sevk Tarihi
- Gecikme Hallerine İlişkin Cezai Şart
- Ambalajlama ve Taşıma Şekli
- Masrafların Paylaşımı
- Gözetim Raporu
- Mücbir Sebepler
- Uygulanacak Hukuk
- Uyuşmazlıkların Çözümü Yöntemi
- Tarih ve İmza
Bu unsurları içerecek şekilde düzenlenecek bir proforma faturanın ithalatçı tarafından kabul edilmesi halinde imzalanarak geri gönderilmesi istenilebilecektir. Böyle bir durumda hem proforma fatura teatisi aşamasında yazılı ve imzalı bir kabul beyanı elde edilecek hem de yazılı ve imzalı bir sözleşmenin kurulması sağlanmış olacaktır.
Uygulamada dış ticaret ile uğraşan kimselerin proforma faturanın gönderilmesi aşamasında malın miktarı, fiyatı, malın teslim yeri ve zamanı, ödeme şekli ve teslim şekli gibi hususlara yer vererek esaslı unsurları içeren; ancak, bahsettiğimiz korumalardan hiçbirini içermeyen bir “icap”ta bulundukları görülmektedir. Bu aşamayı takiben karşı taraftan e-mail yoluyla veya sözlü bir şekilde “kabul” beyanı alınması şeklinde bir uygulama da söz konusudur. Görüldüğü üzere, bu durumda ne ihracatçının elinde bir yazılı ve imzalı belge ne de herhangi bir sorun çıktığında onu koruyacak bir hüküm bulunmaktadır. Böyle bir durumdan korunmak için yukarıda yer alan başlıkları netleştirecek disiplinli bir yazışma ve bunu takiben yukarıda açıklandığı üzere sözleşme yerine geçecek proforma fatura uygulaması yapılmalıdır.
Yasal Uyarı
İşbu yazı hukuki danışmanlık ya da tavsiye olarak kabul edilemez ve avukat – müvekkil ilişkisi doğurmaz.