Mesafeli Sözleşmelerde Cayma Hakkı

Giriş

İnternet kullanımının yaygınlaşması ve ödeme sistemlerinin internet ortamına entegre olması ile birlikte, gerek işletmeler gerekse de tüketiciler internet ortamı üzerinden birçok hizmeti ve ürünü satın almaktadır. Gerçekten de zaman tasarrufu sağlaması, düşük maliyetli olması ve daha geniş kitlelere ulaşması bakımından elverişli olan e-ticaret sitelerinin kullanımı sürekli olarak artmaktadır. E-ticaret sitelerinde ise, esas olarak mesafeli satış sözleşmeleri kullanılmakta olup; e-ticaret siteleri dışında uzaktan iletişim araçlarının kullanıldığı durumlarda da mesafeli satış sözleşmeleri söz konusu olacaktır. Bu yazımızda da, gündelik hayatta sıklıkla karşımıza çıkan ve giderek yaygınlaşan mesafeli satış sözleşmeleri ile bu sözleşme türünde satıcı, sağlayıcı ve tüketicinin dikkat etmesi gereken hususlar ele alınacaktır.  

Genel Olarak Mesafeli Satış Sözleşmeleri

Mesafeli sözleşmeler; satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dahil olmak üzere (telefon, internet gibi) uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir (TKHK m.48/1). Bu sözleşme türünde taraflar fiziki olarak karşı karşıya gelmemekle birlikte; cep telefonuna gönderilen mesajlar vasıtası ile veya e-posta, faks yoluyla kurulan sözleşmelere mesafeli sözleşmeler denilmektedir.

Tüketici, mesafeli sözleşmeyi ya da buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmeden önce aşağıda belirttiğimiz hususlarda ve siparişi onaylandığı takdirde ödeme yükümlülüğü altına gireceği konusunda açık ve anlaşılır şekilde satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilir. Önemle belirtmek isteriz ki, tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir. Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin siparişinin kendisine ulaştığı andan itibaren taahhüt edilen süre içinde edimini yerine getirir. Mal satışlarında bu süre her hâlükârda otuz günü geçemez. Satıcı veya sağlayıcının bu süre içinde edimini yerine getirmemesi durumunda tüketici sözleşmeyi feshedebilir.

Mesafeli Satış Sözleşmesi Olarak Kabul Edilmeyen İşlemler

Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nin 2.maddesi mesafeli sözleşmelerin kapsamına ilişkin bir madde olup; finansal hizmetler, otomatik makineler aracılığıyla yapılan satışlar, halka açık telefon vasıtasıyla telekomünikasyon operatörleriyle bu telefonun kullanımı, bahis, çekiliş, piyango ve benzeri şans oyunlarına ilişkin hizmetler, taşınmaz malların veya bu mallara ilişkin hakların oluşumu, devri veya kazanımı, konut kiralama, paket turlar, devre mülk, devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti ve bunların yeniden satımı veya değişimi, yiyecek ve içecekler gibi günlük tüketim maddelerinin, satıcının düzenli teslimatları çerçevesinde tüketicinin meskenine veya işyerine götürülmesi, bazı yolcu taşıma hizmetleri sözleşmelerinde mesafeli satış sözleşmesi hükümleri uygulanmayacağı belirtilmiştir.

Mesafeli Sözleşmelerde Satıcı veya Sağlayıcının Ön Bilgilendirme Yükümlülüğü

Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nin 5.maddesi hükmü gereğince tüketici ile satıcı veya sağlayıcı arasında mesafeli satış sözleşmesi kurulmadan önce, satıcı veya sağlayıcı tarafından tüketicinin bilgilendirilmesi zorunlu tutulmuştur. Söz konusu bilgilendirmenin kapsamı Yönetmeliğin 5.maddesi hükmünde belirtilmiş olup, bilgilendirmenin sözleşme konusu mal veya hizmetin niteliği, mal veya hizmetin vergiler dahil toplam fiyatı, ödeme, teslimat, ifaya ilişkin bilgiler, cayma hakkı olduğu durumlarda bu hakkın kullanım şartları gibi konuları ihtiva etmeli ve cayma hakkının kullanılamadığı durumlarda, tüketicinin cayma hakkından faydalanamayacağına ya da hangi koşullarda cayma hakkını kaybedeceğine ilişkin bilgiyi de içermelidir.

Bu bilgilendirmenin amacı; mesafeli satış sözleşmesinde tarafların yani tüketici ve satıcı veya sağlayıcının karşı karşıya gelmiyor olması ve mesafeli sözleşmesinin konusu teşkil edecek mal veya hizmeti tüketicinin somut olarak görmemiş olmasından doğabilecek sakıncaları bertaraf etmektir.

Bilgilendirme; Yönetmeliğin 6.maddesi gereğince satıcı veya sağlayıcı tarafından kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile gerçekleştirilmelidir. Diğer taraftan, Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin belirtilen yöntemlerle bilgilendirildiğini kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak teyit etmesini sağlamak zorundadır. Aksi halde sözleşme kurulmamış sayılacaktır.

Cayma Hakkının Tanınmadığı Durumlar

Bununla birlikte, cayma hakkının söz konusu olmadığı durumlar mevcut olup; bu istisnalar Yönetmeliğin 15.maddesinde aşağıdaki şekilde belirtilmiştir:  

  1. Fiyatı finansal piyasalardaki dalgalanmalara bağlı olarak değişen ve satıcı veya sağlayıcının kontrolünde olmayan mal veya hizmetlere ilişkin sözleşmeler,
  2. Tüketicinin istekleri veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmeler,
  3. Çabuk bozulabilen veya son kullanma tarihi geçebilecek malların teslimine ilişkin sözleşmeler,
  4. Tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olan mallardan; iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayanların teslimine ilişkin sözleşmeler,
  5. Tesliminden sonra başka ürünlerle karışan ve doğası gereği ayrıştırılması mümkün olmayan mallara ilişkin sözleşmeler,
  6. Malın tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olması halinde maddi ortamda sunulan kitap, dijital içerik ve bilgisayar sarf malzemelerine ilişkin sözleşmeler,
  7. Abonelik sözleşmesi kapsamında sağlananlar dışında, gazete ve dergi gibi süreli yayınların teslimine ilişkin sözleşmeler,
  8. Belirli bir tarihte veya dönemde yapılması gereken, konaklama, eşya taşıma, araba kiralama, yiyecek-içecek tedariki ve eğlence veya dinlenme amacıyla yapılan boş zamanın değerlendirilmesine ilişkin sözleşmeler,
  9. Elektronik ortamda anında ifa edilen hizmetler veya tüketiciye anında teslim edilen gayrimaddi mallara ilişkin sözleşmeler,
  10. Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile ifasına başlanan hizmetler.

Görüldüğü üzere, tüketicinin istekleri veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmelerde, çabuk bozulabilen veya son kullanma tarihi geçebilecek malların teslimine ilişkin sözleşmelerde, tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olan mallardan; iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayanların teslimine ilişkin sözleşmelerde tüketicinin cayma hakkı bulunmamaktadır. Hal böyle iken, iadesi sağlık ve hijyen açısından sorun oluşturmayan ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsur barındıran malları konu alan mesafeli satış sözleşmesinde tüketicinin cayma hakkı mevcut olmalıdır.

Tüketicinin Cayma Hakkını Kullanım Şartları

Tüketici, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkı süresi, hizmet ifasına ilişkin sözleşmelerde sözleşmenin kurulduğu gün; mal teslimine ilişkin sözleşmelerde ise tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin malı teslim aldığı gün başlar. Ancak tüketici, sözleşmenin kurulmasından malın teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilir. Cayma hakkı süresinin belirlenmesinde; tek sipariş konusu olup ayrı ayrı teslim edilen mallarda, tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin son malı teslim aldığı gün, birden fazla parçadan oluşan mallarda, tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin son parçayı teslim aldığı gün, belirli bir süre boyunca malın düzenli tesliminin yapıldığı sözleşmelerde, tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin ilk malı teslim aldığı gün esas alınır. Sözleşme konusu malın satıcı tarafından taşıyıcıya teslimi ise tüketiciye yapılan teslim olarak kabul edilmemektedir.

Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’ne göre cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin cayma hakkı süresi dolmadan, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesi gerekli olup, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da öngörülmeyen bu şeklin, yönetmelikle geçerlilik şekli olarak öngörülmüş olması hukuk ile bağdaşmamaktadır.

TKHK’de cayma iradesinin yönetilmesinin şekline ilişkin bir hüküm öngörülmediği hususu saklı kalmak kaydıyla, cayma hakkının kullanılmasında tüketici, Mesafeli Satış Sözleşmesi Yönetmeliği’nin Ek’inde yer alan formu kullanabileceği gibi cayma kararını bildiren açık bir beyanda da bulunabilir. Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin bu formu doldurabilmesi veya cayma beyanını gönderebilmesi için internet sitesi üzerinden seçenek de sunabilir.  İnternet sitesi üzerinden tüketicilere cayma hakkı sunulması durumunda satıcı veya sağlayıcı, tüketicilerin iletmiş olduğu cayma taleplerinin kendilerine ulaştığına ilişkin teyit bilgisini tüketiciye derhal iletmek zorundadır.

Yönetmelikle sesli iletişim yoluyla yapılan satışlarda diğer satış yöntemlerinden farklı olarak, satıcı veya sağlayıcı; Yönetmelik Ek’inde yer alan formu en geç mal teslimine veya hizmet ifasına kadar tüketiciye göndermekle yükümlü kılınmıştır. Cayma hakkının kullanımına ilişkin ispat yükü tüketiciye aittir. Satıcı veya sağlayıcı malı kendisinin geri alacağına dair bir teklifte bulunmadıkça, tüketici cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimi yönelttiği tarihten itibaren on gün içinde malı satıcı veya sağlayıcıya ya da yetkilendirmiş olduğu kişiye geri göndermek zorundadır.

Diğer taraftan, satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlü olup, tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer. Cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirmenin bir yıllık süre içinde yapılması halinde, on dört günlük cayma hakkı süresi, bu bilgilendirmenin gereği gibi yapıldığı günden itibaren işlemeye başlar.

Cayma Hakkının Kullanımının Hukuki Sonuçları

Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on dört gün içinde, varsa malın tüketiciye teslim masrafları da dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemeleri iade etmekle yükümlüdür. Satıcı veya sağlayıcı, bu kapsamda yapması gereken geri ödemeleri, tüketicinin satın alırken kullandığı ödeme aracına uygun bir şekilde ve tüketiciye herhangi bir masraf veya yükümlülük getirmeden tek seferde yapmak zorundadır.

Teslim Edilen Malın Aynı Zamanda Ayıplı Olması Durumu

Tüketiciye teslim edilmiş olan malın ayıplı olması halinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 11.maddesi hükmüne dayanarak şartlar gerçekleşmiş olduğu takdirde sözleşmeden dönebilir. Ancak TKHK’nin hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere gidileceğine ilişkin 83.maddesi hükmü karşısında tüketici her ayıp halinde dönme hakkını kullanamayacaktır. TBK’nin 227.maddesi; “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir” hükmünü havi olup, bundan bahisle tüketicinin her ayıp halinde sözleşmeden dönmesi mümkün olmayacağından, herhangi bir sebep belirtmeksizin cayma hakkına sahip olan tüketicinin, mesafeli satış sözleşmesine konu malın ayıplı olması ile karşı karşıya kalması halinde cayma hakkını kullanması daha isabetli olacaktır.

Sonuç

Görüldüğü üzere, kanun koyucu kullanımı geniş kitlelere ulaşan mesafeli satış sözleşmelerinde satıcı, sağlayıcı ve tüketicinin konumunu ve uyması gereken esasları belirlemiştir. Bu noktada, satıcı ve sağlayıcının tüketiciye bilgilendirme sağlaması ve bu bilgilendirmede kanunen bulunması gereken hususların bulunması önem arz etmektedir. Zira, satıcı ve sağlayıcının tüketiciye bu bilgilendirmeyi sağlamaması halinde tüketicinin cayma hakkını on dört günlük süreyle bağlı olmaksızın kullanabilecektir. Bu satıcı ve sağlayıcı için oldukça ciddi bir yaptırım olup; tüketici cayma hakkı süresi içinde ürünü kullansa dahi olağan değişiklik ve bozulmalardan sorumlu olmayacaktır. Hal böyle iken, mesafeli satış sözleşmelerini kullanan satıcı ve sağlayıcıların kanunun zorunlu tuttuğu şartlara uyması, bu şartlara uyumun sağlanmasında hukuk bürolarından destek alması zararların önlenmesi adına zaruridir.

en_USEnglish