Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında eser niteliğinde sayılan ve sahibinin hususiyeti taşıyan özgün fikri ürünlerini yaratanlara birtakım mali ve manevi haklar tanınmış durumdadır. Bu doğrultuda, “Eser” kavramı, ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve sinema eserleri türlerinden birine dahil olan her çeşit fikir ve sanat ürünü olarak ele alınmaktadır. FSEK m.13’te ise, açık bir şekilde eser sahiplerinin, eserleri üzerindeki mali ve manevi haklarının koruma altına alındığı belirtilmiştir. Eser üzerinde sağlanan koruma, eserin bütününe ve parçalarına şamil olup bu koruma ile üçüncü kişilerce gerçekleştirilen hak ihlallerine karşı FSEK m.66 – 70 hükümlerine ve FSEK m.71 – 75 hükümlerine başvurulabilecektir. Bu kapsamda mali haklar, “İşleme Hakkı”, “Çoğaltma Hakkı”, “Yayma Hakkı”, “Temsil, Yayın ve Umuma İletim Hakkı” şeklinde iken; manevi haklar, “Umuma Arz Hakkı”, “Adın Belirtilmesi Hakkı”, “Eserde Değişiklik Yapılmasını Önleme Hakkı”, “Eserin Aslına Ulaşma Hakkı”, “Sergileme Hakkı” ve “Eseri Tahrip Etmeyi Önleme Hakkı” şeklindedir. Bu haklardan manevi haklar sahibinin kişiliğine sıkı sıkıya bağlı olduğundan hukuki işlemlere konu edilemez ve ancak üçüncü kişilere bu hakları kullanma yetkisi verilebilir. Bu nedenle, bu yazı ile hukuki işlemlere konu edilebilen mali haklar ve bu hakların devri hususları ele alınacaktır.
Mali Haklar
Mali haklar FSEK m.20 ve devamında düzenlenmiştir. Bu haklar ile ilgili genel olarak, alenileşmiş olup olmamasına göre ayrım yapılmış, alenileşmemiş bir eserden faydalanma hakkının münhasıran eser sahibine ait olduğu ve alenileşmiş bir eserden faydalanma hakkının FSEK’te sayılan mali haklar ile sınır olduğu belirtilmiştir. FSEK’te mali hakların sınırlı sayı ilkesine tabi olduğu ve bu haklardan biri üzerinde tasarrufta bulunulmasının diğerlerini etkilemeyeceği ifade edilmiştir. Bu doğrultuda mali haklar şu şekildedir:
- İşleme Hakkı
FSEK m.21’e göre bir eseri işleme hakkı münhasır eser sahibine aittir. Ancak, şahsi kullanım amacıyla işleme bu hüküm kapsamının dışındandır. Bu noktada, bir eser işlendiğinde FSEK’te belirtilen şartları taşıyorsa, bir işleme eser ve işleme eser sahibi ortaya çıkacaktır. Bu işleme eserin, işleme eser sahibi tarafından kullanılabilmesi için ise, işlenen eser sahibinden izin alınması gerekecektir. Hal böyle iken, izinsiz şekilde meydana getirilmiş bir işleme eserin, kendisini meydana getiren tarafından kullanılması mümkün olmayacaktır.
- Çoğaltma Hakkı
Çoğaltma Hakkı da münhasır eser sahibine aittir. FSEK m.22 hükmünde çoğaltma çeşitleri örnek verme yöntemiyle sayılmıştır. Buna göre “Eserlerin aslından ikinci bir kopyasının çıkarılması ya da eserin işaret, ses ve görüntü nakil ve tekrarına yarayan, bilinen ya da ileride geliştirilecek olan her türlü araca kayıt edilmesi, her türlü ses ve müzik kayıtları ile mimarlık eserlerine ait plan, proje ve krokilerin uygulanması da çoğaltma sayılır” denilmektedir.
- Yayma Hakkı
Yayma hakkını düzenleyen FSEK m.23’e göre de yayma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Yayma işlemi bir eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının, herhangi bir yolla piyasa sürülmesidir. Yayma işlemi satış, kiralama veya ödünç verme şeklinde gerçekleşebilecektir. Yayma ile çoğaltma bağlantılı olup, yayma işlemi genellikle çoğaltma işleminin akabinde gerçekleşmektedir. Eser, piyasaya sürüldüğü takdirde yayma eylemi gerçekleşmiş olur ve yaymadan önce çoğaltma zorunluluğu bulunmamaktadır.
- Temsil, Yayın ve Umuma İletim Hakkı
Temsil, yayın ve umuma iletim hakkı FSEK m.23 ve 24’te işlenmiş olup FSEK m.23’te temsil kavramı “doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarayan aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynamak ve göstermek” gibi işlemler olarak ele alınırken; yayın yolu ile umuma iletim kavramı “Bir eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını, radyo-televizyon, uydu ve kablo gibi telli veya telsiz yayın yapan kuruluşlar vasıtasıyla veya dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla yayınlanması ve yayınlanan eserlerin bu kuruluşların yayınlarından alınarak başka yayın kuruluşları tarafından yeniden yayınlanması” olarak ifade edilmiştir. Bu haklar da münhasıran eser sahibine aittir.
Mali Haklara Tanınan Koruma Süreleri
Mali haklar için tanınan koruma süresi eser sahibinin yaşamı boyunca ve onun ölümünü takiben yetmiş yıl süreyledir. Ölüm halinde tarihlerin hesaplanması ise, ölümünün gerçekleştiği yıldan sonraki 1 Ocak tarihinden itibaren yetmiş yıl olacak şekildedir. Koruma süresi dolan eserlerin umumun kullanımına açık hale geleceği düzenlenmiştir (FSEK m.46 hükmü istisnadır).
Mali Hakların Devri ve Lisans
Mali hakların devri hususu FSEK’in Dördüncü Bölümü olan “Sözleşme ve Tasarruflar” altında düzenlenmiştir. Bu noktada karşımıza asli iktisap ve devren iktisap kavramları çıkmaktadır. FSEK m.48’e göre Asli İktisap, mali hakların süre, yer ve muhteva itibariyle sınırlı veya sınırsız olarak, karşılık veya karşılıksız olarak başkalarına devredilmesidir. Devren iktisap ise, eser sahibi veya mirasçılarından mali hakkı iktisap eden kişinin, bu hakları üçüncü kişiye devretmesi veya lisans vermesi halinde söz konusu olacaktır.
Görüldüğü üzere, FSEK mali hakların devri ile kullanma yetkisinin verilmesini birbirinden ayırmaktadır. Kullanma yetkisinin diğer bir kimseye bırakılması, lisans olarak adlandırılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere, mali haklar birbirlerinden bağımsız olup eser sahibinin bu hakların her birini farklı kişilere devretmesi veya lisans vermesi mümkündür.
- Devir
Mali hakkın devredilmesi halinde, bu hak devredenin malvarlığından çıkacaktır. Bu sebeple, devirden sonraki tasarrufların ancak devralan tarafından gerçekleştirilmesi mümkündür. Yine de, FSEK 49/2 uyarınca devralanın bu hakları başkasına devretmesi için eser sahibinden veya onun mirasçılarından yazılı izin alması gerekmektedir. Diğer taraftan mali hakkı devralan kimsenin, bu hakkı kullanırken eser sahibinin manevi haklarına riayet etmesi de gerekmektedir.
- Lisans
Lisans işlemi ise, yukarıda belirtildiği üzere, yalnızca kullanım yetkilerini verdiği için mali haklar hak sahibinde kalmaya devam eder. Buna ek olarak, FSEK m.56’da tam lisans ve basit lisans ayrımı yapılmıştır. Basit lisans söz konusu ise, mali hak sahibi başkalarına da basit lisanslar verebilir. Ancak tam lisans halinde hak sahibi başkalarına basit veya tam lisans veremez. Sözleşmede ayrıca belirtilmemişse tam lisans veren, artık hakkı kendisi de kullanamaz. Devirde olduğu gibi tam lisans veya basit lisans sahibinin lisanslarını başka kimselere devrinde de eser sahibinin izninin alınması gerekmektedir.
- Şekil Şartı
FSEK m.52 uyarınca, mali haklara ilişkin sözleşmelerin ve tasarrufların yazılı şekilde olması ve konuları olan hakları ayrı ayrı göstermeleri gerekmektedir.
Sonuç
Görüldüğü üzere, mali haklar FSEK kapsamında sınırlı sayıda düzenlenmiş olup bu haklar hukuki işlemlere konu edilebilmekte ve başka kimselere devredilebilmektedir. Kanun kapsamında düzenlenen devir ve lisans kavramları birbirinden farklıdır ve devir ile mali hak eser sahibinin malvarlığından çıkmaktadır. Ancak lisans açısından basit lisans ve tam lisans söz konusu olup lisans verilmesi ile mali haklar eser sahibinde kalmaya devam etmektedir. Son olarak, mali haklara ilişkin sözleşmeler yazılı şekle tabidir ve konu edindiği hakların her birinin gösterilmesi gerekmektedir.